Aydın‘dan gelen çarpıcı veriler, Türkiye’deki iş kazalarının büyük bir çoğunluğunun basit önlemlerin alınmamasından kaynaklandığını ortaya koyuyor. Ülke ekonomisine yıllık 10 milyar dolardan fazla yük getiren bu kazaların %90’ının tedbirlerin gereksiz görülmesinden ötürü yaşandığına dikkat çekiliyor.

İş Kazaları: Ekonomik Kayıp ve Acı Bir Gerçek

Türkiye’de trafik kazalarının ardından en yıkıcı sonuçlara yol açan iş kazaları, hem can hem de mal kaybına neden olmaya devam ediyor. Aydın’da iş sağlığı ve güvenliği alanında öncü firmalardan Polat OSGB Sorumlu Müdürü İş Güvenliği Uzmanı Emin Tükel, bu kazaların ülke ekonomisine verdiği zararın boyutunu gözler önüne serdi. Tükel, yapılan araştırmalara göre iş kazalarının yaklaşık %90’ının insan kaynaklı ihmaller ve alınması gereken temel tedbirlerin göz ardı edilmesinden kaynaklandığını vurguladı.

Tükel, “Bu kazaların ülke ekonomisine yıllık maliyeti 10 milyar doları aşıyor. Oysa bu maliyetin sadece %25’i önleyici tedbirlere harcansaydı, hem yaşanan acıların önüne geçilebilir hem de ülke ekonomisine yaklaşık 7.5 milyar dolar katkı sağlanabilirdi,” ifadelerini kullandı.

İş Sağlığı ve Güvenliği: Masraf Değil, Önemli Bir Yatırım

6331 Sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu’nun yürürlüğe girmesinin üzerinden 13 yıl geçtiğini hatırlatan Emin Tükel, bu süreçte iş güvenliğinin bir maliyet kalemi değil, aksine geleceği güvence altına alan stratejik bir yatırım olduğunun anlaşıldığını belirtti. Tükel, “İşverenlerin iş sağlığı ve güvenliği hizmetlerini bir masraf kalemi olarak görmesi, uzun vadede çok daha büyük maliyetlere ve telafisi imkansız sonuçlara yol açmaktadır. Artık tehlike sınıfı ne olursa olsun, tüm iş yerlerinin bu hizmeti alması zorunlu,” dedi.

Farkındalık Eksikliği ve Basit Önlemlerin Önemi

İş güvenliği uzmanlarının karşılaştığı en büyük sorunun farkındalık eksikliği olduğunu dile getiren Tükel, pek çok kazanın aslında alınması çok basit önlemlerle engellenebileceğini söyledi. Tükel, alınması gereken temel önlemleri şöyle sıraladı:

• Elektrik panolarının düzenli kontrolü
• Makine koruyucularının yerinde olması
• Yüksekte çalışma ekipmanlarının uygun ve standartlara uyumlu olması
• Kimyasal etiketlerinin güncel tutulması
• Çalışanlara düzenli (yılda en az bir kez) ve etkili farkındalık eğitimleri verilmesi

Bu basit adımların, ağır yaralanmaların ve ölümle sonuçlanan vakaların büyük ölçüde önüne geçebileceğine dikkat çekildi.

‘Bana Bir Şey Olmaz’ Anlayışı Ciddi Bir Tehlike

Emin Tükel, Türkiye’deki iş kazalarının artışındaki en büyük tehlikenin ‘Bana bir şey olmaz’ şeklindeki yaygın toplumsal anlayış olduğunu vurguladı. Çalışanların alışkanlıklar nedeniyle risk alma eğiliminde olduğunu ve kişisel koruyucu ekipman kullanmamanın cesaret göstergesi değil, istatistiksel bir kumar olduğunu belirtti. Tükel, “Bu kumarın kaybedeni genellikle çalışanlar oluyor. İş sağlığı ve güvenliği kurallarına uymak, hem bireysel hem de toplumsal bir sorumluluktur,” diyerek sözlerini tamamladı.