Gezi Plan

  1. Anasayfa
  2. »
  3. Sağlık
  4. »
  5. Meme ve Prostat Kanseri Arasındaki Şaşırtıcı Genetik Bağlantılar: Uzman Görüşleri geziplan.com.tr’de

Meme ve Prostat Kanseri Arasındaki Şaşırtıcı Genetik Bağlantılar: Uzman Görüşleri geziplan.com.tr’de

Gezi Plan Gezi Plan -
14 0
genetik kanser bağlantıları - Meme ve Prostat Kanseri Arasındaki Şaşırtıcı Genetik Bağlantılar: Uzman Görüşleri geziplan.com.tr'de

geziplan.com.tr olarak sağlık dünyasındaki önemli gelişmeleri yakından takip ediyoruz. Acıbadem Kent Hastanesi Üroloji Uzmanı Prof. Dr. Burak Turna’dan aldığımız bilgilerle, farklı organlarda ortaya çıkan meme ve prostat kanserleri arasındaki derin genetik kanser bağlantılarını mercek altına alıyoruz.

Kanserlerin Gizli Kardeşliği: Genetik Ortaklıklar

Prof. Dr. Burak Turna, meme ve prostat kanserlerinin görünürde farklılıklar taşımasına rağmen, aslında önemli genetik ortaklıklara sahip olduğunu vurguluyor. Bu iki kanser türünün risk faktörlerini paylaşması, güncel sağlık stratejileri açısından büyük önem taşıyor.

BRCA Mutasyonları: Ortak Bir Risk Faktörü

Prof. Dr. Turna’ya göre, BRCA1 ve BRCA2 genlerindeki mutasyonlar, hem kadınlarda meme ve yumurtalık kanseri riskini hem de erkeklerde daha erken yaşlarda görülebilen agresif prostat kanseri riskini belirgin şekilde artırıyor. Bu durum, aile öyküsünün genetik değerlendirmelerde ne kadar kritik bir rol oynadığını bir kez daha ortaya koyuyor.

“Özellikle ailede erken yaşta veya agresif tipte meme kanseri teşhisi konmuş bir kadın varsa, oğlunun prostat kanseri açısından genetik taramadan geçmesi büyük önem taşıyor. Benzer şekilde, metastatik veya yüksek dereceli prostat kanseri tanısı almış bir babanın kızında da meme kanseri riskini artıran genetik yatkınlıklar görülebilir.” diyen Prof. Dr. Turna, bu karşılıklı ilişkinin altını çiziyor.

Yüksek Sıklık Oranları ve Genetik Önemi

Türkiye ve dünya genelinde kadınlarda en sık görülen kanser türü olan meme kanseri, her 8 kadından birini yaşamı boyunca tehdit ediyor. Erkeklerde ise en yaygın kanser türlerinden biri olan prostat kanseri, yaşam boyu görülme riski %12-15 seviyelerinde seyrediyor. Bu yüksek oranlar, genetik kanser bağlantılarının anlaşılmasının ve bu doğrultuda önleyici tedbirlerin alınmasının gerekliliğini artırıyor.

Kişiye Özel Sağlık Stratejileri ve Genetik Analizler

Prof. Dr. Turna, genetik analizlerin sadece risk belirleme amacına hizmet etmediğini, aynı zamanda erken tanı stratejilerinin oluşturulmasında da kritik bir rol oynadığını belirtiyor. Bu analizler sayesinde, gereksiz tedavilerden kaçınılabiliyor ve aile bireylerinin risk düzeyleri daha net belirlenebiliyor.

“PARP inhibitörleri gibi hedefe yönelik tedavilerin planlanmasında da genetik analizler büyük önem taşıyor. Bu ilaçlar, belirli kanser hücrelerindeki DNA onarım mekanizmalarındaki bozuklukları kullanarak hedefli bir şekilde kanser hücresi ölümünü sağlıyor.” diyen Prof. Dr. Turna, kişiye özel tıp alanındaki gelişmelerin altını çiziyor. geziplan.com.tr olarak, bu tür hayati bilgileri sizlerle paylaşmaya devam edeceğiz.

İlgili Yazılar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir